Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
- I am learning a little English.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Tom azıcık erken geldi.
- Tom was a little early.
Kanepede azıcık kestir.
- Take a little nap on the sofa.
Tom pastanın bir parçasını aldı.
- Tom got a little pie.
Lütfen AC'yi bir parça aç.
- Please turn up the AC a little bit.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.
The door was opened a little.
A little water has spilled.
... going up, and we're using oil more efficiently. And very little of what Governor Romney just ...