Lütfen AC'yi bir parça aç.
- Please turn up the AC a little bit.
Sanırım Tom'dan bir parça öğrendik.
- I think we've learned a little bit from Tom.
Bugün biraz yorgunum.
- I'm a little bit tired today.
Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
- You'd be able to do the puzzle if only you had a little bit more patience.
Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
- When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.
- Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
O bana biraz garip geldi.
- It's a bit strange to me.
Biraz sakinleşmelisin.
- You should relax a bit.
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
- I'm not a bit interested in chemistry.
Bu pastayı yapmak için iki ons vanilyamız olmalı.
- We must have two ounces of vanilla to make this cake.
Bebek yedi libre, sekiz ons ağırlığında.
- The baby weighed seven pounds, eight ounces.
Tom'un bir parça insanlığının olmadığı açık.
- It's clear Tom doesn't have an ounce of humanity.
Tom'un bir parça insanlığının olmadığı açık.
- It's clear Tom doesn't have an ounce of humanity.
Could you move over just a scootch?.
He didn't feel even an ounce of regret for his actions.
Could you move that up a bit?.
... Why don't you tell us a little bit about that decision to ...
... I want to tell you guys a little bit about what I've ...