Keskin olarak soğuktu.
- It was bitterly cold.
Ben hiç sert değilim.
- I'm not bitter at all.
Tom hayattan bıkmış sert yaşlı bir adamdı.
- Tom was a bitter old man who was sick of life.
Kötü bir öksürüğüm vardı, bu yüzden acı reçete aldım.
- I had a bad cough, so I took the bitter medicine.
Kışlar şiddetli soğuktu.
- The winters were bitterly cold.
Hepimiz şiddetli soğuktan titriyorduk.
- We were all shaking from the bitter cold.