Bu ülkeyi yine çok iyi yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
- We need a forward-looking leader to make this country great again.
Beni liderinize götürün.
- Take me to your leader.
Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- The leader of the party is a famous scientist.
Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.
Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.
- Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit.
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.
- In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.
- Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit.
Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.
O, bölüm şefliğine atandı.
- He was promoted to section chief.
Benim bölüm şefimdir.
- He is the chief of my department.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
The company is the leader in home remodeling in the county.
Senate Majority Leader.
We elected her team leader.
... who the leader is. ...
... That's the public leader board. ...