a large wilderness area

listen to the pronunciation of a large wilderness area
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a large wilderness area в Английский Язык Турецкий язык словарь

bush
{i} çalı

Bush çalışkan bir ekip kurdu. - Bush put together a hard-working team.

Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir. - A bird in the hand is worth two in the bush.

bush
bağa
bush
mil yatağı
bush
(Argo) kırsal
bush
(the ile) (özellikle Afrika ve Avustralya'da) vahşi bölge
bush
{i} gür saç
bush
çalı ile örtmek
bush
çalıdan yapılmış tarakla taramak
bush
{i} çalılık arazi
bush
{i} çalıya benzer şey
bush
{i} zıvana
bush
(Tekstil) yuva kovan
bush
çalıya benzer şey çalılık arazi
bush
çalılık

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük. - We walked through thick bushes.

Tom Mary'nin çalılıklarda saklandığını fark etmedi. - Tom didn't notice Mary hiding in the bushes.

bush
vahşi bölge/çalı/çalılık
bush
(isim) çalı, çalılık arazi, çalıya benzer şey, gür saç, burç [müh.], zıvana
bush
beat about the bush sadede gelmemek
Английский Язык - Английский Язык
bush
a large wilderness area

    Расстановка переносов

    a large Wil·der·ness ar·e·a

    Турецкое произношение

    ı lärc wîldırnıs eriı

    Произношение

    /ə ˈlärʤ ˈwəldərnəs ˈerēə/ /ə ˈlɑːrʤ ˈwɪldɜrnəs ˈɛriːə/
Избранное