Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum.
- I don't want to live in a big mansion.
Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar.
- Mary's parents live in a mansion.
O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.
- He lives in a multimillion-dollar mansion.
Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.
- The cat burglar must have entered the mansion from the roof.