a known (thing)

listen to the pronunciation of a known (thing)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a known (thing) в Английский Язык Турецкий язык словарь

this
bu
this
{s} (çoğ. these) bu
this
böylesine

Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır. - It's impossible to work in a room this dim.

Böyle bir yerde asla böylesine güzel bir otel ummuyordum. - I never expected such a nice hotel in a place like this.

this
bu kadar

Hiç bu kadar erken kalkmadım. - I've never woken up this early.

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor. - Hearing this song after so long really brings back the old times.

this
böyle

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar. - He often shuts himself up in the study and writes things like this.

Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır. - In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.

Английский Язык - Английский Язык
this