O kabloya dokunursan, şok geçirirsin.
- If you touch that wire, you'll get a shock.
O kabloyu nereden aldınız?
- Where did you get that piece of wire?
Telgrafla bana tebriklerini iletti.
- He sent me his congratulations by wire.
Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
- Wire me at once, in case there should be an accident.
Kuvvetli rüzgar farklı yerlerde elektrik tellerini kesti.
- The strong wind cut the electric wires in several places.
Teller elektrik taşır.
- Wires carry electricity.
Örgü şişlerimi çıkardım.
- I pulled out my knitting needles.
Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.
- Mary pulled out her knitting needles and started to knit.
Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.
- The puppets are controlled by wires.