a joust, tournament

listen to the pronunciation of a joust, tournament
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a joust, tournament в Английский Язык Турецкий язык словарь

just
sadece

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim. - I'm just going to rest during the summer vacation.

Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir. - Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.

just
henüz

Yolculuk henüz başladı. - The journey has just begun.

Eğer henüz yemek yediysen, yüzmesen iyi olur. - You'd better not swim if you've just eaten.

just
{s} tam

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı. - Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.

Dükkan tiyatronun tam karşısında. - The store is just across from the theater.

just
{s} yerinde

Ben onu ararken sadece bir dakika yerinde kal. - Just stay put for a minute while I look for him.

Bence Tom'un öfkesi sadece bir savunma mekanizması; Yerinde olsam şahsen bunu kabul etmezdim. - I think Tom's anger is just a defense mechanism; I wouldn't take it personally if I were you.

just
gücü gücüne
just
zar zor

Tom testi sadece zar zor geçti. - Tom just barely passed the test.

Tom kirayı ödemek için yeterli parayı zar zor kazanmayı başardı. - Tom just barely managed to earn enough money to pay the rent.

just
haksever
just
güç bela
just
tamı tamına
just
anca

Tom sadece arkadaş olmak istedi. Ancak, Mary çok daha fazlasını istedi. - Tom wanted to be just friends. However, Mary wanted much more.

Kesinlikle. Ancak onu teyit etmem gerekecek, lütfen sadece biraz bekleyin. - Certainly. I will need to confirm it, however. Please wait just a moment.

just
tastamam
just
{s} net

Sadece net bir cevap istiyorum. Daha fazla bir şey değil. - I just want a straight answer. Nothing more.

just
(İnşaat) henüz, hemen, ancak K
just
tam anlamıyla

Her şey tam anlamıyla önceki gibi. - Everything's just like before.

Yeni şapkana tam anlamıyla bayılıyorum. - I just adore your new hat.

just
tek kelimeyle

Bu uygulama, tek kelimeyle, pilini tüketiyor. - This application just eats up your battery.

Tom tek kelimeyle iyi yönetiyor. - Tom has been managing just fine.

just
justnesshak
just
the just iyiler justly adaletle
Английский Язык - Английский Язык
just
A tournament
tourney
a joust, tournament
Избранное