Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a jest, mirth

listen to the pronunciation of a jest, mirth
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a jest, mirth в Английский Язык Турецкий язык словарь

joke
{i} komiklik
joke
şaka

Sadece bir şakaydı.Aydınlat! - It was just a joke. Lighten up!

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

joke
{f} fıkra anlatmak

Fıkra anlatmak hoşuma gidiyor. - I like to tell jokes.

Tom fıkra anlatmakta çok iyi değildir. - Tom isn't very good at telling jokes.

joke
mizah
joke
eğlenmek
joke
şaka etmek
joke
nükte
joke
fıkra

Tom Mary'nin fıkrasını duyduğunda kıkır kıkır güldü. - Tom chuckled when he heard Mary's joke.

Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu. - Hearing the joke, he burst into laughter.

joke
(with/about ile) şaka yapmak
joke
takılmak
joke
hezl
joke
{f} şaka yapmak

Şaka yapmakta iyi değilim. - I'm not good at making jokes.

joke
(fiil) şaka yapmak, espri yapmak, muziplik yapmak, fıkra anlatmak
joke
{i} muziplik
joke
{f} muziplik yapmak
joke
{i} şaka, latife, nükte
joke
(isim) fıkra, şaka, muziplik, komiklik, alay konusu
Английский Язык - Английский Язык
{n} joke