Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Dan bir çöp poşetiyle Linda'yı boğarak öldürdü.
- Dan smothered Linda with a trash bag.
Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı.
- I think people should stop using disposable shopping bags.
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
Jane'in beş el çantası vardır.
- Jane has five handbags.
O el çantasını çaldırdı.
- She had her handbag stolen.
Tom'u bir el çantasıyla gördün mü? Tom mu? Hayır, asla.
- Have you ever seen Tom with a handbag? Tom? No, never.
Mary'yi hiç el çantası olmadan gördün mü? Mary mi? Hayır, hiç.
- Have you ever seen Mary without her handbag? Mary? No, never.