Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil.
- It really isn't hard to guess the answer.
Ne olacağını tahmin etmek zor değil.
- It's not hard to guess what's going to happen.
Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
- You will have guessed its meaning by the end of the chapter.
Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
- I guess that she is over thirty.
Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.
- I guess I'll have to think it over.
Tahminimi bilmek ister misin?
- Do you want to know my guess?
Ne olursa olsun, varsayımında hatalısın.
- In any case, you are wrong in your conjecture.
Ne olacağı konusunda çok fazla tahmin vardı.
- There was a great deal of conjecture as to what would happen.
Bana ne olduğunu tahmin etsene!
- Guess what happened to me.
Tom'un yüzemiyeceğini asla tahmin etmezdim.
- I would never have guessed that Tom couldn't swim.
Sanırım şimdi gitmeliyim.
- I guess we should go now.
Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
- There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.
Ne olursa olsun, varsayımında hatalısın.
- In any case, you are wrong in your conjecture.
Galiba herkes Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor.
- I guess everybody thinks that I'm in love with Mary.
Galiba ben de seni özlüyorum.
- I guess I miss you too.
That album is quite hard to find, but I guess you could look online for a sample song.
He who guesses the riddle shall have the ring.
... So I guess in my very long term worldview, 50 years from ...
... But I guess that's fine. ...