O bir bıyıkla kendini hayal bile edemezdi.
- She couldn't imagine herself with a moustache.
Mary'nin resmine bir bıyık çizdim.
- I drew a moustache on Mary's picture.
Tom bir bıyık uzatıyor.
- Tom is growing a mustache.
Tom bıyıklarını tıraş etti.
- Tom has shaved off his mustache.