Yakın koruma altında aylarca orada kaldı.
- He remained there for many months under close guard.
Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
Koruyucuya ihtiyacım yok.
- I don't need bodyguards.
Gardiyan Tom'u yakaladı.
- The guard grabbed Tom.
Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.
- Tom has been a prison guard for ten years.
Tom bir korumaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu.
- Tom didn't think he needed a bodyguard.
Tom'un özel koruması var.
- Tom has a personal bodyguard.