Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
- Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
Tom korumayı geçemedi.
- Tom couldn't get past the guard.
Koruyucuya ihtiyacım yok.
- I don't need bodyguards.
Gardiyan Tom'u yakaladı.
- The guard grabbed Tom.
Tom bir hapishane gardiyanıydı.
- Tom was a prison guard.
Tom'un bir korumaya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom needs a bodyguard.
Tom bir korumaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu.
- Tom didn't think he needed a bodyguard.