Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
Bu armağanı kabul edemem.
- I cannot accept this gift.
İyi sağlık büyük bir nimettir.
- Good health is a great blessing.
Çocuklar bir nimettir.
- Children are a blessing.
Sağlık en büyük Allah vergisidir.
- Health is the greatest gift.
Bu hediye sizin için.
- This gift is for you.
Harika hediye için teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
Onun doğuştan yetenekleri var.
- He has natural gifts.
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
- He was very gifted and talented.
Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
- There is no room to doubt that he is a gifted artist.
Sağlık en büyük Allah vergisidir.
- Health is the greatest gift.
Ödül olarak bir Playstation Vita aldım.
- I received a Playstation Vita as a gift.
Hiç ödül beklemiyordum.
- I didn't expect any gift.
Allah'ın bereketi üzerinize olsun.
- May the blessings of God be upon you.
Biz onu bir lütuf olarak kabul ediyoruz.
- We consider it a blessing.
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
- He was very gifted and talented.
... The greatest gift that the dinosaurs ever gave us was dying. ...
... then you got -- I wish I could give that gift to anyone of ...