O, kırk sekiz kale yaptı.
- He built forty-eight forts.
Kaledeki yiyecek malzemeleri çok yetersizdi.
- Food supplies at the fort were very low.
Garnizon teslim olmaktan başka bir seçenek görmedi.
- The garrison saw no choice but to surrender.
Garnizon teslim olmaya zorlandı.
- The garrison was forced to surrender.