Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Geçmişsiz gelecek yoktur.
- There is no future without the past.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Tren geçerken Tom sürücünün bir anlık bakışını yakaladı.
- Tom caught a glimpse of the driver as the train raced past.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Mary, onun geçen haftayı Alice ile Boston'da geçirdiğini bilseydi Tom Mary'nin ne söyleyeceğini merak ediyordu.
- Tom wondered what Mary would say if she knew he had spent the past week in Boston with Alice.
Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor.
- In books lies the soul of the whole past time.
Bu, son üç yıldır yaşadığımız eski soruna benzerdir.
- This is the same old problem we've had the past three years.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Bence ben önceki hayatımda bir prensestim.
- I think that I was a princess in a past life.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Tom her zamanki yatma saatini geçecek şekilde yatmadı.
- Tom stayed up past his usual bedtime.