a flat section used to extend the size of a table

listen to the pronunciation of a flat section used to extend the size of a table
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a flat section used to extend the size of a table в Английский Язык Турецкий язык словарь

leaf
{i} yaprak

Kuru bir yaprak yere düştü. - A dead leaf fell to the ground.

Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim. - When the last leaf falls, I must go, too.

leaf
yapraklı

Yeterince yapraklı sebze yemiyoruz. - We don't eat enough leafy vegetables.

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir. - Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.

leaf
föy
leaf
sahife
leaf
(özellikle altın ve gümüş) ince tabaka
leaf
(bitki) yaprak
leaf
{i} sayfa

Oğlum bugünlerde karşılık vermiyor, o yeni bir sayfa açmış olmalı. - My son doesn't talk back these days; he must have turned over a new leaf.

Onun kitabından bir sayfa al. - Take a leaf out of his book.

leaf
açılıp kapanan masanın eğreti tahtası
leaf
(Mukavele) kanat (kapı, pencere)
leaf
yapraklanmak
leaf
leaf blight yapraklara arız olan hastalık
leaf
(isim) yaprak, sayfa, kanat (masa), folyo
leaf
{i} folyo
leaf
{i} ince madeni tabaka
leaf
{f} yaprak vermek, yapraklanmak
leaf
{i} (masada) kanat
leaf
leaf bud yaprak tomurcuğu
leaf
leaf mold yaprak gübres
Английский Язык - Английский Язык
leaf
a flat section used to extend the size of a table

    Расстановка переносов

    a flat sec·tion used to ex·tend the size of a ta·ble

    Турецкое произношение

    ı flät sekşın yuzd tı îkstend dhi sayz ıv ı teybıl

    Произношение

    /ə ˈflat ˈseksʜən ˈyo͞ozd tə əkˈstend ᴛʜē ˈsīz əv ə ˈtābəl/ /ə ˈflæt ˈsɛkʃən ˈjuːzd tə ɪkˈstɛnd ðiː ˈsaɪz əv ə ˈteɪbəl/
Избранное