a fight, tussle, skirmish

Английский Язык - Турецкий язык

Определение a fight, tussle, skirmish в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

scrap

{i} hurda

Eski araba hurda için alınıyor. - The old car is being taken for scrap.

Her şeyi hurdaya ayırmamız gerekir. - We should scrap the whole thing.

scrap

{i} parça

Mary topuklarını parçalıyor. - Mary is scraping her heels.

Tom Mary adresini istedi ve onu bir parça kâğıt üzerine not etti. - Tom asked for Mary's address and wrote it down on a piece of scrap paper.

scrap

hurdaya çıkarmak

scrap

hurda demir

scrap

atışma

scrap

kapışma

scrap

ıskarta

scrap

dalaş

scrap

atmak

scrap

{f} hurda olarak kullanmak

scrap

{i} ufak parça

scrap

{i} çoğ. artık

scrap

hurda,v.bir yana at: n.parça

scrap

{i} dövüş

scrap

{i} kavga

Vay, gerçekten berbat bir ruh halindesin. Kavgacı olma. - Wow, you're really in a bad mood. Don't get scrappy.

scrap

hayvanlara verilen artık et

scrap

fı parçalamak

scrap

{i} kupür

Sana kupürler albümümü göstereyim. - Let me show you my scrapbook.

scrap

{f} çürüğe çıkarmak

Английский Язык - Английский Язык

Определение a fight, tussle, skirmish в Английский Язык Английский Язык словарь

scrap

Расстановка переносов

a fight, tussle, skir·mish