O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
- She kept her valuables in the bank for safety.
O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She made great efforts to pass the examination.
O kötü bir dişini çektirdi.
- She had a bad tooth taken out.