a feeling how much one want to do; a fever

listen to the pronunciation of a feeling how much one want to do; a fever
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a feeling how much one want to do; a fever в Английский Язык Турецкий язык словарь

temperature
{i} sıcaklık

İnsana da aşırı sıcaklıklara karşı koruyucu cihazlar verilmektedir. - Man, too, has been given protective devices against extreme temperatures.

Kesin sıcaklık 22.68 derece Celsiustur. - The exact temperature is 22.68 degrees Celsius.

temperature
{i} ateş

Bir hemşire ateşimi ölçtü. - A nurse took my temperature.

Sanırım o hasta. Onun ateşi var. - I think she is sick. She has a temperature.

temperature
{i} ısı derecesi, derece: Yesterday Istanbul had a high temperature of 35°C. Dün İstan- bul'daki en yüksek sıcaklık 35°C idi
temperature
temperatür
temperature
yüksek vücut ısısı
temperature
insan vücudunun ısı derecesi
temperature
{i} hararet
temperature
sıcaklık derecesi
temperature
{i} ısı

İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir. - The temperature of the human body hovers around 37°C.

Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır. - Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.

temperature
(Tıp) Suhunet, ısı, hararet, sıcaklık veya soğukluk derecesi
temperature
(Tıp) Vücudun hareket derecesi
temperature
normal temperature normal vücut ısısı
temperature
sühunet
temperature
temperature curve belirli bir süre içindeki ısı değişikliğini gösteren eğri
temperature
critical temperature kritik sıcaklık
Английский Язык - Английский Язык
temperature
a feeling how much one want to do; a fever

    Расстановка переносов

    a feel·ing how much one want to do; a fe·ver

    Произношение

Избранное