Onun çenesine yumruk attım.
- I punched him in the chin.
Çenesindeki komik büyüme nedir?
- What is that funny growth on Mary's chin?
Zaman yalanın yanı sıra gerçeği de ortaya koyar.
- Time reveals truth as well as falsehood.
Bizi yalandan gerçeğe götür.
- Lead us from falsehood to truth.
Benim hayalim, akıcı bir şekilde Çince konuşmak.
- My dream is to speak Chinese fluently.
Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu.
- If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.
The false prophet looks like a lamb, but speaks like a dragon. This indicates his falsehood. He will pretend to be the same as Christ.
Don't tell falsehoods.