Onlar Şükran Gününde hindi yediler.
- They ate turkey on Thanksgiving Day.
O hindi melezinin nerede olduğunu sorma.
- Don't ask where that turkey baster's been.
Polonya, Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülkelerden biriydi.
- Poland was one of the first countries to recognize the Republic of Turkey.
Polonya'dan Türkiye'ye ithal edilen bir sürü ürün var.
- There are many products imported from Poland to Turkey.
Kamyonun bir debriyaj arızası vardı.
- The truck had a clutch failure.
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
- He tried to kill himself but it ended in failure.
Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
- We thought their shop was a failure, but now they've gotten out from under and even expanded.
Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.
- My mother was disappointed by my failure.
O tam bir fiyaskoydu.
- It was a complete failure.
Tom bir baba olarak tam bir fiyasko.
- Tom is a complete failure as a father.
Hata için o suçlanacak.
- He is to blame for the failure.
Hatası için kötü şansını suçluyor.
- He blames his failure on bad luck.
Batmanın eşiğindeyiz.
- We're on the border of failure.
We do not tolerate failure.
- We don't tolerate failure.
We don't tolerate failure.
- We do not tolerate failure.
... ELON MUSK: Because for sure failure ...
... Well, that's an example of a failure on the part of both DOD ...