Sadece felsefede dairesel bir argüman kullanabilirsin ve bunun için övülürsün.
- Only in philosophy can you use a circular argument and get praised for it.
Onun argümanı mantıklı idi.
- His argument was logical.
Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.
- The most perfidious way of harming a cause consists of defending it deliberately with faulty arguments.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
- Their argument eventually ended in a draw.
Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
- I took sides with them in the argument.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Onun iddiası gerçeklere dayalı değildi.
- Her argument was not based on facts.
Bu iddia, söz sanatından başka bir şey değil.
- This argument is nothing more than rhetoric.
Bu tartışma etkili konuşma sanatından başka bir şey değil.
- This argument is pure rhetoric.
Konuşmacının tartışması konuyla alâkasızdı.
- The speaker's argument was off the point.