Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz?
- Don't you trust the weathermen?
Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
- Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun?
- Why don't you give your seat to that old gentleman?
Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
- Why don't you try to behave like a gentleman?
Öğretmenine soru sormaya çekinme.
- Don't hesitate to ask your teacher a question.
Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar.
- Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.
Burada beyzbol oynama.
- Don't play baseball here.
Beyzbol sevmez misin?
- Don't you like baseball?
Şimdi eksantrik olun. Mor giymek için yaşlılığı beklemeyin.
- Be eccentric now. Don't wait for old age to wear purple.
Bu aptal elbiseyi giymek istemiyorum!
- I don't want to wear this stupid dress!