a european river in southwestern russia; flows into the sea of azov

listen to the pronunciation of a european river in southwestern russia; flows into the sea of azov
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a european river in southwestern russia; flows into the sea of azov в Английский Язык Турецкий язык словарь

don
{i} uzman

Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz? - Don't you trust the weathermen?

Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı! - Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!

don
Beyefendi

Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun? - Why don't you give your seat to that old gentleman?

Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun? - Why don't you try to behave like a gentleman?

don
(İspanya'da) Bay
don
öğretmen

Öğretmenine soru sormaya çekinme. - Don't hesitate to ask your teacher a question.

Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar. - Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.

don
Bey

Burada beyzbol oynama. - Don't play baseball here.

Beyzbol sevmez misin? - Don't you like baseball?

don
(İngiltere'de) birdemde öğretim görevlisi
don
{f} giydirmek
don
{f} giymek

Şimdi eksantrik olun. Mor giymek için yaşlılığı beklemeyin. - Be eccentric now. Don't wait for old age to wear purple.

Bu aptal elbiseyi giymek istemiyorum! - I don't want to wear this stupid dress!

don
{i} İspanyol efendisi
don
don nehri
don
{i} öğretim görevlisi
Английский Язык - Английский Язык
don
don river
a european river in southwestern russia; flows into the sea of azov

    Расстановка переносов

    a Eu·ro·pe·an ri·ver in south·west·ern russia; flows in·to the sea of A·zov

    Произношение

Избранное