Tom'un açıklaması tamamen saçma.
- Tom's statement is pure nonsense.
Bir konuşma, bir tutum, hatalı bir açıklama bir anda her şeyi değiştirebilir.
- One speech, one particular stance, one wrong statement can change everything all of a sudden.
Ben onun sözüne inanamadım.
- I could not believe his statement.
Onun sözünün aslını araştıracağım.
- I'm going to ascertain the truth of his statement.
Tanığın beyanına inanıyor musunuz?
- Do you believe the witness's statement?
Onun masum olduğu beyanına inanıyor musun?
- Do you believe his statement that he is innocent?
Onun ifadesi düzmeceydi.
- Her statement was false.
İfade tamamen gerçek değil.
- The statement is not wholly true.