O, uçurumun kenarında durdu.
- He stood on the edge of the cliff.
Tom arabasını bir uçurumdan sürdü.
- Tom drove his car off a cliff.
Kayalıktan dalış yapmak istiyorum.
- I want to dive off the cliff.
Dikey kayalıklardan uzak durun! o bağırdı.
- Keep away from the vertical cliff! she shouted.