a difficult situation

listen to the pronunciation of a difficult situation
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a difficult situation в Английский Язык Турецкий язык словарь

difficult situation
zor durum

Yardımın olmadan o zor durumu atlatamazdım. - Without your help, I couldn't have gotten over that difficult situation.

Zor durumlarla başa çıkamıyor. - He can't cope with difficult situations.

jackpot
ortada biriken para
jackpot
pot
jam
sıkışıklık

Elektrik prizinde sıkışıklık vardı. - There was jam in the electric outlet.

Tom sıkışıklıktan çıkmama yardım etti. - Tom helped me out of a jam.

difficult situation
dilemma
difficult situation
gedik
jackpot
iskambil pot
jackpot
{i} büyük ikramiye
jackpot
{i} bingo
jackpot
{i} büyük şans
jackpot
i., isk. pot, ortada biriken para
jackpot
en büyük hediyeyi kazanmak
jackpot
{i} jackpot
jackpot
büyük bir başarı kazanmak
jam
sıkıştırılma
jam
(Askeri) Tutukluk yapma (silah), karıştırma(k)
jam
(Askeri) TUTUKLUK: Otomatik bir silahta, ateşleme mekanizması gibi bir tertibatın çalışmasına engel olan sıkışıklık veya tutukluk
jam
bir araya sıkışm
Английский Язык - Английский Язык
knot
jam
pickle
jackpot
A situation
deal
A situation
matter
difficult situation
{i} hard situation, situation that causes difficulty
a difficult situation

    Расстановка переносов

    a dif·fi·cult si·tu·a·tion

    Турецкое произношение

    ı dîfıkılt sîçueyşın

    Произношение

    /ə ˈdəfəkəlt ˌsəʧo͞oˈāsʜən/ /ə ˈdɪfəkəlt ˌsɪʧuːˈeɪʃən/

    Видео

    ... leave a difficult situation and so you would have less abuse.  So she collected data and ...
Избранное