Gençken hırslı olduğunu söylüyorlar.
- They say that he was ambitious when young.
Tom, yeteri kadar hırslı değilsin.
- You're not ambitious enough, Tom.
Tom'un iddialı hedefleri var.
- Tom has ambitious goals.
Babam hırslı bir adamdı ve büyük miktarda kahve içerdi.
- My father was an ambitious man and would drink massive amounts of coffee.
The government's ambitious plans for social reform.
Tom oldukça tutkulu, değil mi?
- Tom is fairly ambitious, isn't he?