O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
- He was very gifted and talented.
O, kabiliyetli bir yazar.
- He's a talented writer.
Sen, benim gibi çok yetenekli olmalısın.
- You must be very talented, so as I!
Müzik için yetenek onların kanında akar.
- Talent for music runs in their blood.
Tom on parmağında on marifet olan bir insan.
- Tom is a man of many talents.
Herkesin doğal yetenekleri var.
- Everyone has natural talents.
Faythfully,’ seyde Sir Dynadan, ‘I woll nat abyde, for I have suche a talente to se Sir Trystram that I may nat abyde longe from hym.’.