a design, formation, contrivance

listen to the pronunciation of a design, formation, contrivance
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a design, formation, contrivance в Английский Язык Турецкий язык словарь

planning
planlama

Tom Mary'nin Boston'da yaşamayı planlamadığını daha sonra öğrendi. - Tom learned later that Mary wasn't planning to live in Boston.

O, planlama bölümünde çalışıyor. - He works in the planning section.

planning
planlayarak

Tom partiyi planlayarak iyi bir iş yaptı. - Tom did a good job planning the party.

planning
(Ticaret) kontrol ve raporlama
planning
tasarlama
planning
{f} planla

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım. - I'll ask him where he is planning to go during the vacation.

Tom, John'un ne zaman aşçılığa başlamayı planladığını Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi. - Tom said that he thought Mary knew what time John was planning to start cooking.

planning
{f} planla: prep.planlayarak,planlama
planning
(Tıp) Planlama, düzenleme
planning
{i} düzene sokma
planning
{i} plancılık
planning
{i} tasarım
Английский Язык - Английский Язык
{n} planning
a design, formation, contrivance

    Расстановка переносов

    a design, formation, con·triv·ance

    Произношение

Избранное