Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.
- I will remove the labels tagging the above sentences.
Lütfen her şeyin üzerine fiyat etiketlerini koymama yardım eder misin?
- Can you please help me put price tags on everything?
Temel etiketleri sırayla öğrenelim.
- Let's learn the basic tags in order.
Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.
- The product carries a high price tag.
Kovalamak istiyor musun?
- Do you want to tag along?
Tom, Mary ve John sahada kovalamaç oynuyorlardı.
- Tom, Mary and John were playing tag on the playground.
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.
- My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!