Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.
- She sighed with disappointment at the news.
Konser büyük bir hayal kırıklığıydı.
- The concert was a big disappointment.
Tom da bazı hayal kırıklıkları yaşadı.
- Tom also had some disappointments.
Bir bilge bir defasında yaşamın hayal kırıklıkları dizisi olduğunu söyledi.
- A wise man once said, life is a series of disappointments.