a decision on a question, either affirmative or negative

listen to the pronunciation of a decision on a question, either affirmative or negative
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a decision on a question, either affirmative or negative в Английский Язык Турецкий язык словарь

vote
{f} oy kullanmak

Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın? - Are you old enough to vote?

Şu an oy kullanmak için kayıtlı mısınız? - Are you currently registered to vote?

vote
{f} oy vermek

Oy vermek için kayıtlı mısın? - Are you registered to vote?

O, oy vermek için yeterince yaşlı değil. - He is not old enough to vote.

vote
{f} oylamak
vote
oy
vote
{f} oylayarak kararlaştırmak
vote
{i} oylama

Hiç kimse bütçeyi oylamayacak. - No one will vote for the budget.

Delegeler onu ilk oylamada seçti. - The delegates elected him on the first vote.

vote
önermek
vote
bildirmek
vote
(the ile) oy hakkı
vote
{i} seçim sonucu

Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu. - It was clear to everyone that the vote would be close.

vote
{i} oy hakkı

Kadınlara oy hakkı verildi. - Women were given the right to vote.

Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı. - Each state had just one vote.

vote
{i} önerme
vote
(isim) oy, oylama, oylanan şey, seçim sonucu, karar, önerme
vote
{i} oy, rey
vote
{f} oy vermek: Everyone is obliged to vote in these elections. Bu seçimlerde herkes oy vermek zorunda
vote
{i} karar

Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi. - Tom was unable to decide who he should vote for.

Kararımı değiştirmiyorum. - I'm not changing my vote.

Английский Язык - Английский Язык
vote
a decision on a question, either affirmative or negative

    Расстановка переносов

    a de·ci·sion on a question, ei·ther af·fir·ma·tive or neg·a·tive

    Произношение

Избранное