O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
- When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
Zürafaların çok uzun boyunları var.
- Giraffes have very long necks.
Yaka onun boynunu yıprattı.
- The collar chafed her neck.
Kediyi boynundan yakaladım.
- I seized the cat by the neck.