Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.
- Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
- His large income makes it possible for him to travel overseas every year.
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
- Do you plan to go overseas?
Yurtdışına seyahat ederseniz, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız vardır.
- When you travel overseas, you usually need a passport.
Her yıl denizaşırı ülkelere gider.
- He goes overseas every year.
Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.
- The ship came from overseas.
Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.
- The ship came from overseas.
Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı.
- My father has never been overseas until now.
Her yıl denizaşırı ülkelere gider.
- He goes overseas every year.