Tom yurtluğunda yaşıyor.
- Tom lives on his country estate.
Hiç yurt dışına çıktın mı?
- Have you ever been outside the country?
Hollanda küçük bir ülkedir.
- Holland is a small country.
Hollanda küçük bir ülkedir.
- The Netherlands is a small country.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
O, memleketine ihanet etti.
- He betrayed his country.
Bir kadın bir taşra yolunda araba sürüyordu.
- A woman was driving a car on a country road.
Taşrada eski âdetler, kolay kolay kaybolmadı.
- Old practices died hard in the country.
Her yaz köye giderim.
- I go to the country every summer.
Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- They lived in the countryside during the war.
Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
- The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
Kimse ülkemden arazi satın almak istemedi.
- Nobody wanted to buy land in my country.
Tom memlekette küçük bir araziye sahiptir.
- Tom owns a small piece of land in the country.
Onun sayfiyedeki evi çok güzel.
- His property in the country is very pretty.
Bu ülkenin hükümeti halkına zulmediyor.
- The government of this country oppresses its people.
Benim ülkemde halkımız kendilerinden daha akıllı olanları sevmezler.
- In my country, our people don't like others who are cleverer than them.
Danimarka, Birleşmiş Milletler Dünya Mutluluk Raporu'na göre dünyanın en mutlu ülkesidir.
- Denmark is the happiest country in the world according to the United Nations World Happiness Report.
Birleşmiş Milletler ülkedeki seçimleri izledi.
- The U.N. monitored the country's elections.
Valon Bölgesi güzel bir ülkedir.
- Wallonia is a beautiful country.
Kırsal bölge güzeldir.
- The countryside is beautiful.
Askeri sırları ülkenin düşmanlarına satmak vatan hainliğidir.
- It is an act of treason to sell military secrets to your country's enemies.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.
- The government has declared three days of national mourning. Flags across the country have been lowered to half-mast.
O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.
- That country intervened in the internal affairs of our nation.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
Görünüşe bakılırsa kırsal kesimi iyi biliyorsun. Tom gülümseyerek sanırım öyle diye cevap verdi.
- It seems that you know the country well. I think so, answered Tom, smiling.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
- During the war, they lived in the countryside.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Kırsalda yaşamaktan hoşlanacağımı hiç düşünmemiştim.
- I never thought I would enjoy living in the country.
Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
- The government has made efforts to make our country clean and green.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.
These days corporate Germany looks rather different. Volkswagen, the country’s leading carmaker, wants to be the world’s biggest by 2018.
I have always thought that one of the main reasons for the popularity of blood sports in the country is the pointlessness of going outdoors with no purpose or destination in mind.
We walk along flat, open country, red dirt and spinifex grass, a few short trees .
This is condor country - the only region this far east where you can see the magnificent vulture - and a small national park straddling the passes, El Condorito, is a good stopover for walkers and birders.
... by sample surveys in 1995. We are at an all time high of hunger in this country. ...
... their lives. Veterans who've sacrificed for this country. Students who are out there ...