O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
Oğlumuz savaşta öldü.
- Our son died during the war.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
Bu politikacı küresel ısınmayla mücadele için yeşil vergi önerdi.
- This politician proposed a green tax to fight global warming.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
- The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.