Mektuba yoğunlaşmaya çalıştı.
- He tried to concentrate on the letter.
Onun üzerinde yoğunlaşmak istiyorum.
- I want to concentrate on that.
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
- Turn off the television. I can't concentrate.
Bütün yapman gereken konsantre olmak.
- All you have to do is to concentrate.