a compartment for passengers or crew

listen to the pronunciation of a compartment for passengers or crew
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a compartment for passengers or crew в Английский Язык Турецкий язык словарь

cabin
{i} kabin

O, on yıldan daha fazla süredir tek başına bir kabinde yaşamaktadır. - He has been living in the cabin by himself for more than ten years.

Bir kabine oluşturmak zordur. - Forming a cabinet is difficult.

cabin
kamara

Tom kamaraya geri gitti. - Tom has gone back to the cabin.

Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı. - The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.

cabin
tahta kulübe
cabin
pilot kabini
cabin
{i} uçakta öndeki özel bölüm
cabin
tahdit etmek
cabin
{i} kulübe

Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı Abraham Lincoln, Kentucky'de bir kulübede doğdu. - Abraham Lincoln, the 16th president of the United States, was born in a log cabin in Kentucky.

Naoki yoksuldu ve küçük bir kulübede yaşıyordu. - Naoki was poor and lived in a small cabin.

cabin
{f} kabin veya kamarada yaşamak
cabin
kamara/kulübe/kabin
cabin
{i} hücre
cabin
cabin class ikinci sınıf
cabin
cabin boy kamarot
cabin
küçük bir yere kapamak
Английский Язык - Английский Язык
cabin
a compartment for passengers or crew

    Расстановка переносов

    a com·part·ment for passengers or crew

    Турецкое произношение

    ı kımpärtmınt fôr päsıncırz ır kru

    Произношение

    /ə kəmˈpärtmənt ˈfôr ˈpasənʤərz ər ˈkro͞o/ /ə kəmˈpɑːrtmənt ˈfɔːr ˈpæsənʤɜrz ɜr ˈkruː/
Избранное