Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.
- Tom shared the apartment with Mary and three other friends.
Ben bir daire aramakla meşgulüm.
- I'm busy looking for an apartment.
Bu kompartımanda hala ücretsiz bir koltuk var mı, lütfen?
- Is there still a free seat in this compartment, please?
Eski püskü kompartıman boş kaldı.
- The shabby compartment remained vacant.
Büro çekmecesinin birçok bölümü var.
- The bureau drawer has several compartments.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
- I live in an apartment.
Benim apartman dairem buraya yakın.
- My apartment is near here.
RMS Titanik 16 tane su geçirmez bölmeye ayrıldı.
- The R.M.S. Titanic was divided into 16 watertight compartments.
Gizli bölmeyi oldukça kazara buldum.
- I found the secret compartment quite by accident.
Bu bir sigara- içilmez kompartmanıdır.
- This is a non-smoking compartment.
Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
- Tom lived in a one-bedroom apartment.
Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.
- The apartment consists of three small rooms and a bath.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
- I live in an apartment.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Tom harita için torpido gözünü aradı.
- Tom searched the glove compartment for a map.
Tom torpido gözünü açtı ve ruhsatını çıkardı.
- Tom opened the glove compartment and took out his registration.