Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.
- Several politicians exerted strong pressure on the committee.
O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
- He has to have his blood pressure taken every day.
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
- Press this button to start the machine.
Kan basıncı sabitlenemez.
- The blood pressure can't be determined.
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
- The press is interested in his private life.
O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
- He has to have his blood pressure taken every day.
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
- The press is interested in his private life.
Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
- She pressed her lips firmly together.
Yüzünü vitrine bastırdı.
- He pressed his face against the shop window.