a cloak or plaid

listen to the pronunciation of a cloak or plaid
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a cloak or plaid в Английский Язык Турецкий язык словарь

hap
şans

Evlilikte mutluluk tamamen şans işi. - Happiness in marriage is entirely a matter of chance.

Araba çocuğa çarptığında şans eseri karşılaştım. - I happened along when the car hit the boy.

hap
{f} olmak

Tom kötü bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı. - Tom couldn't shake the feeling that something horrible was about to happen.

Tom uzun süre uzaklarda bulunduktan sonra evde olmaktan mutluydu. - Tom was happy to be home after being away for so long.

hap
tesadüf

Tesadüfen onunla aynı trene bindim. - It so happened that I rode in the same train with him.

Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm. - It happened that I saw my friend walking in the distance.

hap
rastlantı
hap
{f} rastgelmek
hap
{f} rastlamak
hap
{f} tesadüf etmek
hap
baht
hap
{f} meydana gelmek

O, meydana gelmek zorunda değildi. - That didn't have to happen.

Английский Язык - Английский Язык
hap
a cloak or plaid

    Турецкое произношение

    ı klōk ır pläd

    Произношение

    /ə ˈklōk ər ˈplad/ /ə ˈkloʊk ɜr ˈplæd/
Избранное