a carpenter's tool to bore holes with

listen to the pronunciation of a carpenter's tool to bore holes with
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a carpenter's tool to bore holes with в Английский Язык Турецкий язык словарь

anger
{f} kızdırmak

Seni kızdırmak istemiyorum. - I don't wish to anger you.

anger
öfke

Onun sesi öfkeden titriyordu. - Her voice was quivering with anger.

Annemizin öfkesinin şiddetiyle şok olduk. - We were shocked by the intensity of our mother's anger.

anger
hiddet
anger
{i} kızgınlık

Yüzündeki kızgınlık belirgindi. - The anger in her face was unmistakeable.

Sevgi kızgınlıktan iyidir. Umut korkudan iyidir. - Love is better than anger. Hope is better than fear.

anger
{f} sinirlendirmek
anger
{i} dargınlık
anger
öfkelendir
anger
{i} hırs
anger
{f} öfkelendirmek
anger
{f} kızdır

Onu kızdırmamaya çalış. - Try not to anger him.

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı. - The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.

anger
dargınlık darıltmak
anger
(fiil) kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, darıltmak
anger
{i} kızma

Kızmak için nedenin yok. - You have no cause for anger.

Английский Язык - Английский Язык
{n} anger
a carpenter's tool to bore holes with

    Турецкое произношение

    ı kärpıntırz tul tı bôr hōlz wîdh

    Произношение

    /ə ˈkärpəntərz ˈto͞ol tə ˈbôr ˈhōlz wəᴛʜ/ /ə ˈkɑːrpəntɜrz ˈtuːl tə ˈbɔːr ˈhoʊlz wɪð/
Избранное