a bugbear; anything which terrifies

Английский Язык - Турецкий язык

Определение a bugbear; anything which terrifies в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

bug

(Askeri) HATA, YANLIŞ, AŞILANMAK, FİKRE MÜPTELA OLMAK

bug

{f} kızdırmak

bug

(Hayvan Bilim, Zooloji) yarımkanatlı böcek

bug

(deyim) sinirlerini ayağa kaldırmak

bug

çapar

bug

canını sıkmak

bug

(Bilgisayar) yazılım hatası

bug

mikrop

bug

hata

Bu can sıkıcı hata nihayet düzeltildi. - This annoying bug has finally been fixed.

Web sitelerinin hataları olabileceğini bilmiyordum. - I didn't know that websites could have bugs.

bug

aptalca ya da geçici heves

bug

uyuz etmek

bug

hata ya da güçlük

bug

arıza

Programcı arızayı düzeltti. - The programmer fixed the bug.

bug

{i} mikrop, virüs

bug

{i} (Bilgisayar) hata, arıza

bug

dili kusur

bug

hata,v.o_h.durmadan rahatsız et+e.gizli mikrofon y

bug

dili mikrop

bug

{i} merak

bug

{i} dinleme cihazı

Onun bir dinleme cihazı olup olmadığını bilmiyorum, fakat bu yazılım doğru olarak çalışmıyor. - I don't know if it's a bug or not, but this software doesn't work correctly.

Английский Язык - Английский Язык

Определение a bugbear; anything which terrifies в Английский Язык Английский Язык словарь

bug

Расстановка переносов

a bugbear; a·ny·thing which terrifies