a borough; a manor

listen to the pronunciation of a borough; a manor
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a borough; a manor в Английский Язык Турецкий язык словарь

bury
gömmek

Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü. - The dog was busy burying his bone in the garden.

Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir. - The most painful thing for a mother is having to bury her own child.

bury
{f} toprağa vermek
bury
{f} cenazeyi kaldırmak
bury
defin yapmak
bury
örtüp bastırmak
bury
cenaze kaldırmak
bury
(Spor) uzak mesafeli şutu gömmek
bury
defin etmek
bury
gizlemek
bury
göm

Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler. - At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.

Parasını kuma gömüyor. - She's burying her money in the sand.

bury
defnetmek
bury
saklamak
bury
{f} örtmek
bury
{f} daldırmak
Английский Язык - Английский Язык
bury

Indisputable, though very dim to modern vision, rests on its hill-slope that same Bury, Stow, or Town of St. Edmund; already a considerable place, not without traffic.

a borough; a manor
Избранное