Kız kardeşine bluzünü ütületti.
- She had her blouse ironed by her sister.
Janet bir etek ve bir bluz satın aldı.
- Janet bought a skirt and a blouse.
O, kırmızı bir bulüz giyiyordu.
- She was wearing a red blouse.
Bu bulüzü sever misiniz?
- Do you like this blouse?