Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.
- The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.
Sözleşme oldukça gevşek.
- The contract was rather loose.
Onun süresi belirsiz bir kontratı var.
- She has an indefinite contract.
Jane albüm kontratı aldığında çok mutluydu.
- Jane was on top of the world when she got a record contract.