İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar.
- A good beginning makes a good ending.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
- I was beginning to lose my cool.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
Su her şeyin anasıdır; her şey sudan gelir, ve suya döner.
- Water is the principle of all things; all comes from water, and to water all returns.
Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
- The beginning is the most important part of the work.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.
- Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.
Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır.
- There is a fixed standard in the king's principles.
İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum.
- At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.
O zaman ilkbaharın başlangıcıydı.
- It was then the beginning of spring.
Kaynaklar tükenmeye başlıyor.
- The supplies are beginning to give out.
He is beginning to read a new book.
The house you want is down at the beginning of the street.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
In the beginning God created Heaven and Earth.
- In the beginning God created the heavens and the earth.
... And we are just beginning to start pushing ...
... which in the beginning, doesn't work. ...