Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
- My father told me not to read a book in my bed.
Tom bütün gününü yatakta okuyarak geçirdi.
- Tom spent the whole day reading in bed.
Ben bir süre yatakta kalmak zorunda kaldım.
- I had to stay in bed for a while.
O yatakta kalmak zorunda kaldı.
- He had to stay in bed.
Kanada'da zeminde değil yatakta uyuyoruz.
- In Canada we sleep in a bed, not on the floor.
Yeni evimde oturma odası zemin katta ve yatak odası birinci katta.
- In my new house, the living room is on the ground floor and the bedroom is on the first floor.
Sadece yatmaya gitmek istiyorum.
- I just want to go to bed.
Birisi kapıyı çaldığında o yatmaya gitmek üzereydi.
- She was about to go to bed when someone knocked on the door.
Onu yatağa götürmek zorundayız.
- We've got to get her to bed.
Tom'u yatağa götürmek zorunda kaldım.
- I had to carry Tom to bed.
Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.
- I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
- Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
Tom köpük yastık üzerine uyku tulumu serdi.
- Tom unrolled his sleeping bag on his foam pad.
Tom uyku tulumunun altına bir köpük yastık koydu.
- Tom put a foam pad under his sleeping bag.
Eski nehir yatağını iki kilometre izle.
- Follow the old river bed for two kilometers.
NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.
- NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
Bahçenin ortasında bir çiçeklik vardı.
- There was a flower bed in the middle of the garden.
Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.
- Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.
Roketler bir fırlatma rampasından ateşlendi.
- The rockets were fired from a launching pad.
Roket, fırlatma rampası üzerinde patladı.
- The rocket exploded on the launch pad.
I mean, she's brought a-bed - Shakespeare, Titus Andronicus, IV,ii.
A bed of concrete makes a strong subsurface for an asphalt parking lot.
The meats and cheeses lay on a bed of lettuce.
He made a bed to sleep in for the night from hay and a blanket.
I had breakfast in bed this morning.
The parcels were thrown onto the truck bed before transportation.
... NOW GRAB AN APPLE AND GO BACK TO BED. ...
... one bed group between two zero one six years old ...